1. liberallerin ilahı.
    yalnız özal'ı seven liberaller arasında (hemen hepsi sever) liyakat isteyen, akraba kayırmacılığına, ne bileyim şoför vekille damat bakana yahut bilal'in arkadaşlarının yüksek bürokrasiye verilmesine karşı çıkan varsa burası biraz komik. zira özal nepotistin tillahıydı:

    * cumhurbaşkanı olunca partisiyle ilişkisini kesti ama, karısı semra özal'ı partide yönetime getirdi, eli ayağı olarak. ayrıyeten semra hanım kocası genel başkanken de onun işlerine sıkça karışıyordu.

    * bakan yaptığı isimler arasında öz kardeşi yusuf bozkurt özal vardı. ayrıca bakan yaptığı, üstelik son günlerine kadar yanında duran, en önemli yardımcılarından hüsnü doğan da özal'ın akrabasıdır.

    * çocukları zeynep'le ahmet'in (ama özellikle ahmet'in) arkadaşlarını abat etti. ya engin civan, bülent şemiler veya rüştü saraçoğlu örneğindeki gibi kamu bankalarının başına getirdi, ya da cem uzan gibi kendi işlerini kuranları ellerinden tutup büyüttü. "özal'ın prensleri" diye anılan bu insanların yanı sıra semra özal da "papatyalar grubu"nu toplayıp papatyaların kocalarını kayırtırdı.

    * son olarak, yıldırım akbulut'u başbakan yaptıktan sonra hükümetin icraatlarını denetleyecek kuruma(*:anayasa mahkemesi) başbakan akbulut'un karısı samia akbulut'u atadığını da bilelim. emin çölaşan'ın eşi tansel çölaşan danıştay'da çalışırken sürekli çölaşan "ihsas-ı rey"le, "karısının kararlarını önceden yazmak"la suçlanıyordu.

    evet, yurdum canavar liberallerinin bir paradoksu bu tonton amcamız.